DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
1. Belirtiler
Dikkat dağınıklığı yada dikkat süresinin kısa olması, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ile karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur.
Dikkat, öğrenmede önemli olan kısa süreli hafızaya bilgi aktarma görevi görür. Bu nedenle bu bireyler organize olmakta, ders çalışmakta zorlanır. Dalgın ve unutkanlık sık görülür.
Hiperkativite, akranlarına göre daha hareketli olma, çok konuşma ile karakterizedir ve bu nedenlerle aşırı uyarılmaları, düşme ve çarpma kazalar sık yaşarlar.
Dürtüsellik, düşünmeden eyleme geçme, acelecilik, sırasını bekleyememe, başkalarının sözünü kesme belirtilerini içerir.
3 farklı tipi vardır:
- Dikkat eksikliğinin baskın olduğu tip
- Hiperaktivite ve dürtüselliğin baskın olduğu tip
- Dikkat eksikliği hiperaktivite bileşik tip (en sık görülen tiptir).
Çocukluk çağında en sık görülen psikiyatrik bozukluktur. Zamanla hiperaktivite belirtileri azalırken dikkat sorunları uzun süre devam edebilir. Belirtiler, hem evde hem de okul gibi farklı çevrelerde gözlenir. DEHB’nin neden geliştiği tam aydınlatılamamıştır. Fakat hastalığın %70-80 oranında genetik geçiş özelliği gösterdiği bilinmektedir. Beynin düşünme, dikkat ve karar verme merkezi olarak bilinen prefrontal bölgesinde dopamin ve noradrenalin aktivitesinde azalma gözlenmiştir.
2. Tanı
DEHB tanısı klinik olarak konmaktadır. Tanı koymak için DSM-V tanı sistemi kullanılır. DEHB, klinik olarak koyulan bir tanı olduğu için benzer özellikleri olan diğer psikiyatrik hastalıklardan ayırt edilmelidir.
Küçük çocuklarda atipik otizm, bağlanma bozukluğu, anksiyete bozukluğu ile karıştırılabilir. Büyük çocuklarda anksiyete bozukluğu, depresyon, davranış bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ile karışabilir. • Ergenlerde ergenlik dönemi sorunları, depresyon, kimlik bunalımı ile bu hastalık karıştırılabilir.
Yukardaki nedenlerle hasta ile ilgili aile ve öğretmenden alınan bilgi çok kıymetlidir. Bunun için aileden gelişim öyküsü alınır ve öğretmenden çocukla ilgili bilgi içeren formlar istenir. Bu bilgilere ilave olarak çocuğun klinik muayenesi ile bu bozuklukla karışan ya da eşlik eden diğer bozukluklar (otizm, atipik otizm, kaygı bozuklukları, depresyon, karşıt olma karşı gelme bozukluğu ) araştırılır. Gerekli durumlarda zeka değerlendirmesi ve öğrenme güçlüğü bozukluklarının eşlik edip etmediğini araştırmak için WISC-4 gibi zeka testleri istenebilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda tanı koymakta zorlanıldığında ya da bozukluğun sürecini takip etmek amacıyla dikkat testleri ( Bender Gestalt Görsel Motor Algı testi, Moxo, Burdon dikkat testi gibi) kullanılabilir.
3. Tedavi
a. İlaç dışı tedavi yöntemleri
Anne ve baba eğitimi, ilaç tedavisinin tamamlayıcısıdır. Fakat tek başına başarılı olma ihtimali düşüktür. Etkinliği kanıtlanmasa da attentioner dikkat eğitimleri grup ya da bireysel eğitimler uygulanabilmektedir.
Sporun DEHB’li olan çocuklarda dikkat, planlama ve zaman yönetimi gibi beyin işlevlerine iyi geldiği gösterilmiştir. Bu nedenle spor önerilmektedir.
Omega-3’ün DEHB tedavisinde etkinliği kanıtlanmasa da iştah açıcı ve kalp atış hızını düzenleyici etkisiyle ilaç tedavisi ek olarak kullanılabilmektedir.
Nörofeedback’in DEHB tedavisinde etkinliği kanıtlanmamıştır.
DEHB’si olan çocuklarda sıklıkla başka bir psikiyatrik durumlarda gözlenmektedir. Tedavide bu durumlar da değerlendirilir. Anksiyete, depresyon gibi hastalıklar eşlik ediyorsa ya da aile içi iletişim bozuksa öncelikle bunların tedavisine odaklanılır. Bu durumlarda terapi ya da aile danışmanlığı tedavi sürecine eklenebilir. Aksi durumda DEHB tedavisinden istenen sonuç alınamayabilir. Tedavi sürecinde, aile ve arkadaşlık ilişkilerinde sorun varsa aileye ve çocuğa danışmanlık verilir. Çocuğun sosyal becerileri artırıcı terapi ve danışmanlık tedaviye eklenebilir.
b. İlaç tedavisi
Belirtiler, çocuğun hayatını ciddi düzeyde etkilemesi durumunda aile ile birlikte tedavi kararı alınır.
Tedavide çocuğun katılımı, fikri önemsenir. Çocukla iş birliği yapılarak tedavi sürecinin yönetilmesi önemlidir.
Onay almış tek tedavi yöntemi ilaç tedavisidir. Metilfenidat ve atomoksetin en sık kullanılan tedavilerdir.
Tedavinin bağımlılık yapıcı özelliği yoktur.
İlaç tedavisi dikkat süresini uzatarak, dürtüselliği azaltmaktadır.
4. Öneriler
a. Dikkat eksikliği için öneriler
Ödev yapmak dikkatin en çok gerektiği görevlerdendir. Bir ödevi kendi başına yapabilmek için dikkat süresinin yeterli olması yanında sorumluluk, bağımsızlık ve özdisiplin duygusunun gelişmiş olmasına ihtiyaç vardır. Dikkat merkezi, beynin bu becerileri gösteren kısmından bağımsız çalışmamaktadır.
Yukarıdaki nedenlerle çocuğun ödevi ailesiyle birlikte yapması iyi bir fikir değildir. Çocuğun ödevi kendi başına yapmaya çalışması ve ailenin çocuğun takıldığı yerlerde yardımcı olmak için bir zaman aralığı vermesi çok daha faydalı olacaktır. Çocuğun sorumluluk ve azim duygusu geliştikçe zamanla dikkat süresi de artacaktır.
Ödev dışında diğer sorumluluklarını da kendi başına yapabilmesi desteklenmelidir (kendi başına giyinme, kendi başına yemek yeme ve kişisel hijyenini sağlaması gibi. Bu eylemler dolaylı yollardan azim, bağımsızlık ve zamanı iyi yönetebilmeyi güçlendirir.
Ödev için sözlü uyarıdan ziyade görsel hatırlatıcılar daha çok işe yarayabilir. Sürekli ödevi hatırlatma çocuk ve aile arasında gerginliğe neden olabilir ve çocuğun öfkesi nedeniyle ödev ve diğer sorumluluklarını yapmamasıyla sonuçlanabilir.
Ödevin bitmesine odaklanılmamalı. Önemli olan çocuğun bu sorumluluğu kendi başına yapabilmesidir. Bu konuda çocuk desteklenmelidir.
Ödevler kısa tutulmalıdır. Dikkat süresi kısa olduğu için bu çocuklara bitirmek için ek zaman tanınmalıdır.
Çalışma odası sakin ve dikkat dağıtıcı nesnelerden arındırılmış olmalıdır.
Çocuk ısrarla ödev yapmayı reddediyorsa gün içinde yeteri kadar akranlarıyla iletişim kurup kurmadığını, anne-baba ile ilişkisinin kaliteli olup olmadığını gözden geçirin. İlişkilerde sorun yaşadığında çocukların sorumluluklarını yapmayı reddetmesi sık görülen bir durumdur.
Aynı zamanda sorun çözme kapasitesini kullanmayan, sürekli anne ve babanın desteğini arayan çocukların da ödev gibi bir sorumluluğu almasını beklemeyin. Ödev dışında diğer alanlarda anne ve baba olarak aldığınız ve kendinize görev bildiğiniz durumları gözden geçirin. Yavaş yavaş bu alanlardan çocuğunuza haber vererek çekilmeye çalışın.
b. Davranış kontrolü için öneriler
Çocuğun beyin gelişimi, aile ve çevreden gelen mesajlarla şekillenir. Mesajlar birbiri ile tutarlı ve net ise çocuğun çevreye adapte olma süreci hızlanır. Çocuk için ev kuralları ve toplum içindeki kurallar kısa ve net olarak açıklanmalıdır. Yazılı görseller ile hatırlaması kolaylaştırılabilir. Arkasında duramayacağınız kurallar koymamaya dikkat edin. Çocukların sözlerden çok sizin davranışlarınızı takip ettiğini unutmayın.
Hatalı bir davranış olduğunda sadece davranışı eleştirin. Çocuğun karakteri ile ilgili yorum yapmayın (“inatçı olma, tembelsin” gibi). Çocuğu 1 kez eleştiriyorsanız 4 kez övdüğünüzden emin olun. Sürekli eleştiri almanın yapıcı bir tarafı yoktur. Övdüğünüz durumlar kendi sorumlulukları üzerinden olmalı. Ödevini yapması, kendi başına giyinmesi, arkadaşlarıyla iyi iletişim kurması, o gün okulda uygun davranışlar göstermesi gibi. Diğer durumlarda nötür olun. Örneğin çocuk size kahvaltı hazırlamak isterse, “teşekkür ederim, kendi kahvaltımı hazırlayabilirim fakat bu sürede odanı toplaman hoş olurdu” diyebilirsiniz.
Çocuk kurallarınızı hiçbir şekilde dinlemiyorsa ilişkinizin ve çocuğun başka sorunları olup olmadığının kontrolü gerekebilir.
5. Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar
DEHB tanısı koyarken çocuğun kendi yaşına uygun temel şartlara sahip olması önemlidir:
- Yaşına uygun arkadaşlık kurabileceği ortamların varlığı, çocuğun sevdiği sosyal aktiviteye devam edebilmesi,
- Çocuğun aile içinde fikirlerini korkmadan ifade etme özgürlüğünün olması,
- Ailenin, çocuğun yararına olacak ev ve toplumsal kurallarını çocuğun içselleştirmesini sağlaması, çocuğun sorumluluk alma ve dayanışma duygusunu beslemesi,
- Anne, babanın kendi duygusal ihtiyaçlarının farkında olması, ev içindeki paylaşımlarının doyurucu olması,
- Aile içinde öfke kontrol sorunu olan biri varsa destek alıyor olması,
- Okul yönetiminin çocuk haklarına saygılı olması, çocuk için uygun ortamı oluşturabilmesi gereklidir.
6. Okunması tavsiye edilen kaynaklar
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Anne Baba-Öğretmen Elkitabı (Dr. Özlem Sürücü)
Çocuğunuza Sınır Koyma (Robert J. Mackenzie )