VAKIF TARİHİ

1753-Rum Cemaatine Bağlı 3 Hastane

 

Balıklı Rum Hastanesi, İstanbuldaki rum cemaatine ait üç hastaneden bir tanesidir. Diğer iki hastane, Galatadaki “Gemicilerin hastanesi” ve Beyoğlundaki “Veba hastanesi “ idi.

Balıklı hastanesi veya eski adı ile “Yedikule hastanesi” 1753 yılında bakkallar esnafının loncası tarafından inşa edilmişti. Bina küçük ahşap bir bina olup, şimdi mevcut olan Avrupa lisesinin bahçesinde bulunuyordu. Hastanenin amacı o zamanlar sık sık görülen veba epidemilerinde hastalanan rum vatandaşların tedavisi idi.

Bu hastane muhtemelen 1790 yılında çıkan bir yangın neticesinde tamamen yanmıştır. Patrik 7.Neofitos’ un maddi imkanları ve Bab- ı Ali tercümanı olan Yorgi Muruzi’ nin himayeleri ile daha büyük olarak inşa edildi.

1794-Hastanenin tek bir yönetim altında birleştirilmesi

1794 yılı İstanbul’daki rum hastanelerinin tarihi için bir dönüm noktası oldu.1 Nisan 1794 te üç hastane tek bir yönetim altında birleştirilip, aynı zamanda bunların çalışmaları yeni bir düzen altına alındı. Galata’daki Gemicilerin hastanesi bundan böyle yalnız gemicileri değil, akut hastalıkları olan bütün rum vatandaşlara hizmet verecekti. Yedikule ve Beyoğlu’ndaki hastanelerde ise kronik hastalıkları olan hastalar ile sokaklarda yaşayan işsiz güçsüzler ile dilenciler kabul edilecekti. Hastaneye gelir temin etmek maksadı ile Balıklı Meryem Ana kilisesi yönetimi de hastaneye verildi.

Bu hastaneler grubunu idare edecek olan yönetim kurulu, meslek loncaları temsilcileri tarafından kurulmuştu. Yorgi Muruzi’ nin mevcudiyeti hastanenin başarılı çalışmalarına etkili oldu. Ancak Muruzi’ nin zamanla , gerektiği kadar meşgul olamamasından dolayı,yöneticilerin iyi niyetine rağmen hastanadeki işler kötüye gitmeğe başlamış. O zaman kardeşi Dimitri Muruzi ortaya çıkmış ve Patrikten aldığı berat ile yönetim iki başrahibin dahil edilmesini temin etmiş. Hastaneyi reorganize etmiş ve başhekim olarak İtalyan asıllı doktor Antonio Pez zoni’ yi atamıştı.Yeni başhekim hastane içinde birçok tadilat yapmış ve bu ara hastane çalışanlarının bir kısmını işten çıkarmıştı. Bu olay ve onun bencil davranışları ona karşı bir antipati uyandırmıştı ki sonunda hastane yönetimi tarafından uzaklaştırıldı. Bu olay D. Muruzi’ yi derinden yaralamış olacak ki, hastane ile ilgilenmeyi bırakmış ve neticede hastane kendi haline terk edilmiş oldu.

1794 Tek Yönetim Eski İntaniye

1816-Meryem Ana Klisesine bağlanması

1816 yılın da Eğrikapı’daki Meryem Ana kilisesi  hastaneye bağlandı. Bunun  nedeni kilisenin müştemilatında psikiatri hastalarının tedavi edilmesi  idi.

1816 Hariciye Servisi
1816 Meryem Ana
1834-11.Sultan Mahmut Han’ın fermanıyla Balıklı Rum Kuruldu.

 

Yedikule Rum  Hastanesinin yakınlarında, Ermeni  cemaatinin  hastanesi  bulunuyordu. Hastaneyi  Yedikule  kapısına  bağlayan  yol Rumların veba  hastanesinin  yanından  geçiyordu.Böylece hastanelerine  gitmek  isteyen Ermeni  vatandaşlar  veba hastalığı  ile  karşı  karşıya  gelme  riskini  taşıyordu.  Bu  şekilde  1834   ve  1836  da  çok  kişi  vebanın  kurbanı  olmuştu.  Bundan  dolayı  Ermeniler  Sultan  2nci  Mahmut  Han’ a  müracaat  ederek  bu  durumun düzelmesini  istediler.

Sultan  bu  isteğin,  haklı olduğunu   kabul  ederek  Rum  vatandaşlara ,   hastanelerini yolun  uzağında  nakletmelerini istemiş ve  bu  maksatla arazi  tahsis  etmişti.  Yeni  hastane  binası  inşa  edilirken  veba  salgını  da  yavaş  yavaş  şiddetini  kaybediyordu. Bu  nedenle  üç  hastanenin  hastaları  yeni hastaneye  nakledilmesi düşüncesi  doğmuş . Bunun için hastane  binası  zamanın şartlarına  göre çok büyük   inşa  edildi.  İnşaat 24  Temmuz 1836 da  başlayarak  1838  senesinin  sonlarına  doğru  tamamlanmış.Galata,Taksim ve Eğrikapı Meryem Ana kilisesinin  müştemilatında  tedavi  edilen  hastalar 14  Şubat 1839  da yeni  hastane  binasına  nakledildiler. Yeni  hastanenin  inşaatı için bütün   Rum   vatandaşlar  elinden  gelen  yardımı  esirgememiş. Bina  Π  şeklinde  olup  ortasında  Aziz  Haralambos  kilisesi  vardı.

1834 Hastane

1840 Barakalar

1840  yılında hastane  müdürü  olarak Piniatelli  adında bir  hekim  , onun  yanında ise  cerrahi  hastalarının  tedavisini üstlenmek  üzere  doktor    Aleksandros  Paspatis   tayin  edilmiş. 1847  de  hastanenin   yönetimi  Piniatelli’ nin  hastalığından istifade ederek onun yerine  Dimitri Valvi ‘yi  devamlı  hastanede kalmak şartı ile  tayin  etmiş. Görevine başlar  başlamaz  hastanede  köklü   değişiklikler  yaparak hastalar  için  daha  iyi  yaşam  şartları temin etmişti. Piniatelli  yeniden  görevine avdet  edince, yönetim Valvi ‘ ye  önem  vermemeğe  başlamış. Hatta evvelce  geçici olarak inşa edilmiş  ve  çirkin  bir  görünüm  arz  eden bazı  barakaların yıkılmasını isteyince  kimse  ona  önem  vermemiş. Bunun üzerine  bir  kaç işçiyi  alarak  bunları   yıktırmış.  Aynı  gün  doktor  Valvi ‘ nin  görevine  son  verilmiş. Ancak o barakalar bir  daha  inşa  edilmemiş.

1840 Barakalar Makine Servisi
1840 Barakalar

1852 Yetimhaneler

1852-1853   yıllarında  hastaneye   yakın  bir  yerde Patrik 4ncü Germanos  tarafından,bir  çok  ruhani ve  sivilin  maddi  yardımları  ile erkek  çocuklar için  bir   yetimhane  ve  ona  yakın  Aziz  Anargiri  kilisesini  inşa  ettirmiş.  Burada  yetimlerle beraber,ihtiyarlar  ve  psikiatri  hastaları yerleştirilmişti.Yetimler 20 mayıs 1903 te Büyükada yetimhanesine taşındı.

Piniatelli  1851 senesine kadar hastaneye  hizmet  vermiş.  Ayrılınca  yerine Aleksandros  Paspatis  dahiliyeci , Dimitri Orlof ise cerrah  olarak tayin  edilmiş. 1860  tarihinden itibaren  hastanenin  reorganizasyonu için  çalışmalar  başlatılmış.  1863 göreve  başlayan  yeni  yönetim  kurulu  dinamik  ve  çalışkan  kişilerden teşekkül etmişti (Hristaki  Zoğrafos ,Yorgi  Zarifis, D.Semelas, H.Galatyanos,doktor Ks.Zoğrafos, ve  doktor Aleksandros Paspatis ).Bunlar hastanenin  çalışmaları ile ilgili  büyük değişiklikler  içeren  geniş bir plan hazırlamışlar.

1852 Yetimhane

1894 Büyük Deprem sonrası

1894 senesinde İstanbul’ u  sarsan büyük  deprem  hastaneye  çok  büyük   tahribata  sebebiyet  vermiş. Bu olay İstanbul’ daki  rum  vatandaşların hastaneye   olan  sevgi  ve  ilgisini  kamçılamış. Böylece  20.nci asrın ilk  senelerinden  itibaren,bütün  Rumların  gayretleri ile  büyük  zarar  görmüş   binaların   yerine,  yeni   ve  zamanın  ihtiyaçlarına  cevap  verebilecek  binalar  inşa   edilmeğe  başlanmış. Bu gün  mevcut   olan  binaların çoğu  o  senelerde  inşa  edilmiştir.

Yalnız 1886 da  inşa  edilmiş  olan  ve  depremden   az  zarar  gören  Kadın  ve  Erkek  psikiatri  klinikleri  onarılarak  hizmet  vermeğe  devam  etmiştir.(Kadın  psikiyatri kliniği şimdiki Huzurevi E, Erkek psikiyatri  kliniği şimdiki Anatolia 2  binasıdır).

1894 Büyük Deprem Kadın Dahiliye
1894 Büyük Deprem Mutfak

1896-Psikiyatri Villaları

1896  da  Andreas  Singros  tarafından  üç ve 1908 de  Zanni  Mavrogordatos     tarafından  dört  adet   psikiyatri  hastalarının  tedavisi için küçük  villa  inşa  etmişler.  Her  villa  iki oda (salon  ve  yatak  odası ),mutfak  ve banyodan  ibaretti. Hem  tedavi hem de ev olarak  kullanılmakta idi . Bugün bunlar  hastane  personeli  lojmanları   olarak  kullanılıyor.1909 da ise  Pandoleon  Mavrogordatos ‘ un  anısına, eskiden  ihtiyarhane  olarak  kullanılan  binanın  yerine, 150 yatağı  erkekler, 64 yatağı  kadınlar   için  olmak  üzere  bir  ihtiyarhane  inşa  edilmiş.

1896 Psikiyatri Villaları

1902 Cerrahi Kliniği

1902 de  hastane  yönetimi  tarafından  yeni  bir  cerrahi  kliniği inşa  edilerek    büyük  muhsin  Andreas  Singros ‘ un  anısına  ithaf  edilmiş.Aynı  şekilde  başka bir cerrahi  klinik  büyük  muhsin Yorgi  Zarifi  adına  inşa  edilir.Yine  1904’te çocukları  tarafından, anneleri  Loksandra  Mavrogordatos  anısına  başka  bir  cerrahi  bölüm  inşa  edilir.Son  olarak  1907 de  Kostantin  Zervudakis  anısına  eşi  Ekaterini  tarafındanbir  cerrahi   klinik  inşa   edildi.Amvrosios Mavrogordatos  anısına  ise   çocukları  1902  de   yeni  ve  modern  bir  ameliyathane  inşa  etmişler.

Adı geçen cerrahi klinikleri ve  ameliyathaneyi  barındıran H  şeklinde  olan   binada,  bu  gün poliklinik, dahiliye ve cerrahi  klinikleri  ile  Geriatri  A  bölümü bulunmaktadır.

1902 Göz Kliniği
1902 Cerrahi Kliniği

1907-Eczane, Kimya ve Mikrobiyoloji Laboratuvar

1907 de  şua ve  elektroterapi .laboratuarı ,1902 de poliklinik,1908 de ekmek   fırını,1910 da  da eczane ,kimya ve  mikrobioloji  laboratuvarları  kuruldu. Sonuncusu  zamanla   yıkılma  tehlikesi   geçirdiğinden, yıkılarak  içindeki   laboratuvarlar  hastanenin  başka  bölümlerine nakledildi. Ayrıca  bina  onarım  (1907) ve dezenfeksyon (1923) bölümleri de vardı. Bunlar  en son  inşa edilmiş  binalar  olup ,büyük bir  kısmı  halen  mevcuttur.Bir  tek istisna  ile 1962 yılında  Kiryakiça  Kömürcü  oğlu  tarafından  eşi  Stilyanos  anısına  inşa  edilen  bina. Bu  bina  halen  hastanenin  Yönetim Binası olarak  kullanılıyor.

20.nci yüzyılın ilk  senelerinde  görülen   inşaat  faaliyetleri  ile  beraber, zamanın  şartlarına  uygun   olarak, hemşire  okulu  tesis  edildi. Burada  muhtelif  bölümlerde  çalışan  genç  kızlara,  hastane  doktorları  tarafından   tedavi  teknikleri ve  uygulamaları  ile  hastaların  bakımı  v.s. gibi  konularda  ders  veriliyordu.Bu  faali  yetin  hastane  için  çok  faydalı  olduğu görüldü.Bir  çok  öksüz  ve  yetim  kız, hemşirelik  gibi kutsal  bir  mesleğe sahip  olup, senelerce  hastanede  çalışarak hastalara hizmet  verdiler. Yirmi, yirmibeş  sene  evveline  kadar , ileri  yaşlarına  rağmen  bu gibi  hemşireler hastanenin  servislerinde  çalışmakta  idi.

Geçen  zaman  içinde çeşitli  ihtisas  sahibi olan  hekimler  hastanemizde  Hipokrat  yeminine  sadık kalarak  hastalara  şifa  dağıtmıştır.

1907 Dahiliye Servisi
1907 Eczane

1912 Diğer Klinikler

1912  senesinde, Teodoros  Mavrogordatos ‘ un  anısına  çocukları 128  yatak erkek ve  64  yatak  kadınlar  için, bir dahiliye kliniği  inşa  etmişler. Bina  bu  gün ihtiyarhane  olarak  kullanılmaktadır. Bu klinik  açıldıktan  sonra 1888  ve  1893’te inşa  edilmiş  olan  dahiliye  klinikleri  boşaltılmış. 1912  de St.Skuludis  tarafından  İoanna  ve   Zenni   Skuludis  anısına  Oftalmoloji  kliniği  inşa  edilmiş. Bu  gün Anatolia  1  dir. 1905 ve 1906  da  Aleksandra Pandoleondos,Teodoros Mavrogor    datos  ve  İoanna  Skilitsi  tarafından , tüberküloz  hastaları   için  beş tane  klinik  inşa etmişler. Bu gün bunlar  Yedikule  Göğüs  Hastalıkları  hastanesi  içindedir.

1912 Diğer Klinikler Fizik Tedavi

1939 I.Dünya Savaşı

Birinci  Dünya  Harbinde, mübadele  yıllarına  kadar Balıklı  hastanesi , devletin  bir  çok yerinden  gelen  hastaları  tedavi  etmiş, yetim ve  öksüzleri   barındırmıştı. 1939 senesinde  hükümet,yönetim  kurullarını  dağıtarak  azınlık vakıflarının  yönetimini  tek  bir  kişiye  vermişti .( Tek  Mütevelli ) Bu  dönemde  hastane maddi  bakımdan zor  duruma  düşmüştü. Rivayet edilir ki  hemşire ve hasta bakıcılar  yakındaki  Yedikule  esnafından  kendi  imkanları ile yiyecek temin edip kendileri ve hastalar için yemek hazırlarmış.

1939 Birinci Dünya Savaşı İntaniye

1949-İdare Heyetinin Atanması

1949  yılında  Patrik  Atenagoras’ ın  tavasutu  ve  hükümetin  onayı  ile  hastaneye 5 kişi idare  heyeti  olarak  atandı.1950 yılında  yapılan  seçimlerin  sonunda, 15 kişi yönetim kuruluna seçildi. Bundan  böyle  hastanede  önemli   bir  gelişme başlamış. Ancak 1955 ve 1963  olaylarının  hastane  üzerine menfi  etkisi  oldu. 1970’li yıllarda  hastane  için  bir  gerileme  dönemi  başladı. Bunun  en  önemli  nedeni  İstanbul’ da ikamet  eden  rum  vatandaşların devamlı  olarak  yurt  dışına  gitmeleri  idi. Neticede  bazı  servisler ya kapatıldı veya  başka servislerle  birleştirildi. İlk kapatılan   servis  doğumhane  oldu. Tüberkülozlu  hastaların  tedavi gördüğü  servis çok sene evvel  hasta  yokluğundan kapatılmıştı. Hastaneyi  kötü  etkileyen  başka  bir  faktör ise  1968  seçimlerinden  sonra, azınlık  vakıflarında  seçimlerin  yapılamaması  idi.  Böylece, zamanla 15 yöneticiden  bazıları yaşlanıp  görevi  bıraktı, bazıları  vefat etti, bazıları  ise  yurt  dışına  gitti.

1949 İdare Heyeti Yeni Hariciye

1991-Binaların Restorasyonu

1991 de yapılan seçimlerden  evvel hastane yöneticisi olarak ancak  3-4  kişi  kalmıştı.1991  seçimlerinde  başa  gelen  yeni  yönetim kadrosu 7  kişiden  ibaret  olmasına  rağmen,  seçilenler  tecrübeli, dinamik şahıslardı.

Yeni  seçilen  yönetim  kurulunun  önünde  seçmesi  gereken  iki  yol  vardı.  Birincisi hastaneyi kendi  haline  bırakıp, gideceği yere  kadar düşüncesi, ikincisi  ise etkin ve yoğun bir  çalışma içine girip ,hastaneyi  reorganize  etmek  ve  layık   olduğu  sevyeye  yükseltmek  idi. Yönetici  kadrosu  bu  ikinci  yolu  seçti. Mevcut binalar kökünden restore edilerek modern bir görüntüye   kavuşturuldu. Halen açık olan servisler  ıslah  edildi ve  yeni  servisler  tesis  edildi . Bunlar  Anatolia  servisleri,  Geriatriler ve  tam  teşekküllü Fizik  tedavi  departmanı  idi. Hastane  kısa     zamanda hastaların   teşhis  ve tedavisinde   kullanılmak  üzere  modern   cihazlara  sahip  oldu. Bu  gerçekleştirilmiş  olan  başarılar hem  yönetim  kurulunu, hemde birçok  kişi  ve  kuruluşların yardımlarının  ürünüdür.

1991 Resterasyon Genel Görünüş

Hastanede   genç  ve  tecrübeli  sağlık  personeli  hizmet  vermektedir.Bunlar    dan  39’u  hekim, 98’i  hemşire  ve  diğerleri  idari ve  yardımcı personel  olup  toplam  sayıları  440  cıvarındadır.Her  sene  polikliniklerde  50.000-55.000 vatandaşımız   muayene  ve  tedavi  olmaktadır.Muhtelif  servislerde  tedavi  olan  hastaların  sayısı senede  4000-5000  arasındadır. Tabii  ki  bütün  bunların  gerçekleşmesi  için maddi   kaynaklar  gerekiyordu.Bunlar  hastaneye ait  gayrimenkullerden azami  bir  şekilde istifade , ederek, yeni servisler  açarak,ve  bir  çok  hayırsever insan  ve  kuruluşların  katkıları  ile  olmuştur.

Günümüzde Balıklı Rum Hastanesi modern görünümü ve kaliteli hizmet anlayışı ile sizlere hizmet vermektedir.

2011 Alkol Bağımlılığı